· Ömer Oral · Tüketici Hukuku · 3 min read
Tüketici Sözleşmesindeki Tüketici Aleyhine Düzenleme Yasağı
1. Giriş
Tüketici hukukunun temel amacı, sözleşme ilişkilerinde zayıf durumda olan tüketiciyi korumaktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) kapsamında tüketici sözleşmelerinde tüketici aleyhine düzenlemelerin geçersizliği açıkça düzenlenmiştir.
Bu makalede, tüketici sözleşmesindeki tüketici aleyhine düzenleme yasağı, hukuki dayanakları, Yargıtay uygulamaları ve dava değeri üzerinden istinaf ve temyiz sınırları değerlendirilecektir.
2. Hukuki Çerçeve ve Düzenleme Yasağı
6502 sayılı TKHK m. 5 uyarınca, tüketici işlemlerinde ve tüketici sözleşmelerinde tüketici aleyhine haksız şartlar geçersizdir.
Haksız şart, tüketici ile müzakere edilmeyen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartıdır.
Bu hükümler emredici nitelikte olup tarafların aksini kararlaştırması mümkün değildir.
3. Haksız Şart Kavramı ve Yargıtay Uygulamaları
Haksız şartlar genellikle:
- Bankacılık,
- Sigorta,
- Abonelik,
- Finansal kiralama sözleşmelerinde
karşımıza çıkmaktadır.
Örneğin:
- Tüketicinin dava açma hakkını sınırlayan hükümler,
- Tek taraflı olarak satıcıya sözleşmeyi fesih hakkı tanıyan maddeler,
haksız şarttır.
Yargıtay uygulamaları: Tüketici aleyhine tek taraflı cezai şart veya makul olmayan masraf yükleyen sözleşme hükümleri geçersiz kabul edilmektedir.
4. Tüketici Aleyhine Düzenleme Yasağının Uygulama Alanı
Bu yasak, yalnızca tüketici sözleşmelerinde değil, tüketici işlemi kapsamında yer alan tüm sözleşme türlerinde geçerlidir.
Örnek uygulama alanları:
- Abonelik sözleşmeleri,
- Kredi sözleşmeleri,
- Konut ve tatil amaçlı taşınmaz satışları,
gibi geniş bir yelpazede geçerlilik göstermektedir.
5. İstinaf ve Temyiz Yolları (2025)
Tüketici mahkemelerinde görülen davalarda parasal sınırlar önemlidir.
Dava değeri, çoğunlukla tüketiciye yüklenen bedel veya haksız şartın doğurduğu ekonomik yük üzerinden hesaplanır.
- İstinaf: 2025 yılı itibarıyla istinaf kesinlik sınırı 40.660 TL’dir. Bu tutarın altındaki kararlar istinafa konu olamaz.
- Temyiz: 2025 yılı için temyiz parasal sınırı 544.472 TL’dir. Bu tutarın altındaki kararlar temyize götürülemez.
6. Örnek Durum Analizleri
Örnek A: Banka kredi sözleşmesinde tüketiciden 10.000 TL dosya masrafı alınmasına ilişkin dava açılmışsa; dava değeri 10.000 TL olduğundan istinaf ve temyiz mümkün değildir.
Örnek B: Tüketiciye haksız olarak 100.000 TL bedel yansıtılmışsa; istinafa gidilebilir, ancak temyiz mümkün değildir.
Örnek C: 1.000.000 TL’lik bir tüketici sözleşmesinde haksız şartın iptali istenmişse; hem istinaf hem de temyiz yolu açıktır.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Tüketici sözleşmesinde tüketici aleyhine düzenleme yasağı, tüketicinin korunması ilkesinin somut bir yansımasıdır.
Emredici nitelikteki bu düzenleme, tüketicinin ekonomik olarak güçlü satıcı veya sağlayıcı karşısında korunmasını sağlar.
Dava süreçlerinde ise istinaf ve temyiz sınırları göz önünde bulundurulmalı, dava değeri belirlenirken tüketiciye yüklenen haksız şartın ekonomik karşılığı esas alınmalıdır.
Kaynakça
- 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
- 2025 yılı parasal sınırlarına ilişkin Resmi Gazete düzenlemeleri
- Yargıtay içtihatları ve öğretideki görüşler
Hukuki Bilgilendirme
TAMA & ORAL Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosu
Bu internet sitesinde yayımlanan makale ve içerikler, yalnızca genel bilgi verme amacıyla hazırlanmıştır. Burada yer alan açıklamalar, ilgili mevzuat ve yargı kararları doğrultusunda bilgilendirme niteliği taşımakta olup, somut uyuşmazlıklar bakımından hukuki görüş veya danışmanlık olarak değerlendirilemez.
TAMA & ORAL Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosu, internet sitesinde yer alan bilgi ve açıklamaların güncelliğini, doğruluğunu ve eksiksizliğini garanti etmez; bu bilgilerin kullanılması sonucu doğabilecek doğrudan veya dolaylı zararlar nedeniyle hiçbir sorumluluk kabul etmez.
Her hukuki uyuşmazlık, kendine özgü koşullar barındırdığından, bu sitede yer alan bilgiler yalnızca genel bir çerçeve sunmakta olup, somut olaylarda mutlaka bir avukata danışılması gerekmektedir.
Bu site ve içeriği, TAMA & ORAL Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosu tarafından profesyonel hukuki danışmanlık hizmeti sunulması anlamına gelmez; yalnızca ziyaretçilere bilgi amaçlı içerikler sağlamaktadır.
TAMA & ORAL